24 Eylül 2016 Cumartesi





Saman yapraklı eski bir defterin toz dolu yapraklarının arasından yayılan huzur verici kokuyu hissediyorum ciğerlerimde. Sayfaları karıştırırken aklıma sen geliyorsun.

Ne kadar manidar bu sayfaların böylece bomboş olması.
Bana yarını düşünürken dalıp gittiğim boşlukları anımsatıyor, dünümü anımsarken kalbimde oluşan o rahatsız hissi aynı zamanda. Sonra ellerime bakıyorum, onlar da bi o kadar boş..

Oturduğum yerden kalkıp pencereme yaklaşıyorum. En sevdiğim günler bana bakıp gülümsüyor, "geliyorum" dercesine. Yüzünü görmekten nefret ettiğim güneş saklanmış bulutların arkasına, hava mis gibi yalnızlık kokuyor. Ağaçlar yeşilin en koyusunda, yaprakları sallanırken yavaş yavaş, saçlarının rüzgarda süzülüşü geliyor gözlerimin önüne. Gülümsüyorum..

İçimde kimsesizliğin verdiği buruk bir huzur var. "Ben seninle mutsuz olmayı sensiz mutlu olmaya tercih ederim." dediğim geliyor aklıma. Tekrar gülümsüyorum. Ben sensiz mutsuz olmayı seninle mutlu olmaya tercih ediyorum şimdilerde.

Boğazımda bir şeyler düğümleniyor, ama artık gözyaşına dönüşmüyor bu. Hiç yormuyorum kendimi, ne sızlanıyorum ne ağlıyorum, ne her seferinde olduğu gibi herkese seni anlatıyorum. Susup yoluma devam ediyorum.
Denizi kokluyorum, rüzgarı hissediyorum ensemde, saman yapraklı boş defterimi okuyorum.
Her satırın sonunda birer birer siliniyorsun yüreğimden.
Umutlarımdan
Düşlerimden..

Mutlu oluyorum.



1 yorum: